22 Eylül 2011

Serbest Bıraktılar, Gidip Eşini Öldürdü

Samsun'da boşanma davası açtığı eşi tarafından öldürülen 42 yaşındaki Asuman Köksal'ın, olaydan önceki 6 ay içerisinde kocasını 3 kez Cumhuriyet savcılığına şikayet ettiği ortaya çıktı. Bu şikayetler sonucu gözaltına alınan zanlının tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Canik İlçesi Yeşilova Mahallesi'nde geçen Mart ayında meydana gelen olayda, 4 çocuk annesi Asuman Köksal, 23 yıllık eşi lokantacı Hüseyin Köksal'ın kendisini sürekli dövmesi üzerine evi terk ederek babasının yanına yerleşti. Bu olayın ardından kocasına da boşanma davası açtı.

Ancak boşanmayı kabul etmeyen Hüseyin Köksal eşini barışmak için ikna etmek amacıyla zaman zaman görüştü. Olay günü de eşini telefonla arayıp para vereceğini söyleyerek eve çağırdı. Bir süre konuştuktan sonra eşiyle cinsel ilişkiye giren Hüseyin Köksal yatakta konuşurken, iddiaya göre kadının telefonu çaldı. 

Telefonu açan Köksal, eşinin tanımadığı bir erkekle konuştuğunu farkedip bağırmaya başladı. Karı-koca arasındaki sözlü tartışma kısa süre sonra kavgaya dönüştü ve Köksal mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla eşine saldırdı. Hüseyin Köksal eşi Asuman Köksal'ı boğazını keserek öldürdü. 

Köksal daha sonra da polis merkezine giderek teslim oldu.

Önce birlikte olup sonra öldürdü

1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde canavarca hisle ve eziyet çektirerek eşini öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan Hüseyin Köksal, dün ikinci kez hakim karşısına çıktı. Daha önceki savunmalarını tekrar eden sanık, geçim sıkıntısı çektikleri için eşinin kendisini terk ettiğini söyledi. Köksal, "Ayrı yaşamamıza rağmen bazen kendisiyle görüşüyorduk. Olay günü de birlikte benim evime gittik. Orada ilişkiye girdik. Bir süre sonra eşimin telefonu çaldı. Ben açtım. Kimsin diye sorunca, karşıdaki kişi 'Asuman'ın kocasıyım. Sen kimsin' diye cevap verdi. Sinirlendim. Eşime kim olduğunu sordum. Bana hayatında başka biri olduğunu söyledi. Daha sonra da hakaret etmeye başladı. Kendimi kaybetmişim ve ne yaptığımı bilmiyorum" dedi. 

Ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor

Cumhuriyet savcısı cinayet sanığı Hüseyin Köksal'ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını isterken, sanık ve avukatı son savunmalarını hazırlamak için süre isteyince duruşma ertelendi.

Gözaltına alınıp serbest bırakılmış

Bu arada Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan mahkemeye gönderilen bilgiye göre, Asuman Köksal'ın öldürülmeden 6 ay önce eşini 3 kez polise şikayet ettiği belirtildi. 2 kez hakaret ve tehdit, 1 kez de eşe kötü mualeme yapmak suçlarından gözaltına alınan Hüseyin Köksal, nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. 

Köksal hakkında asliye ceza mahkemelerine 3 ayrı dava açıldı. Eşe kötü mualeme yapmak suçundan açılan davadan delil yetersizliğinden dolayı beraat ettirilen Köksal'ın diğer iki davadaki yargılaması devam ediyordu.




CNNTURK, 22.09.2011

16 Eylül 2011

Hakimlerden Şoke Eden Tecavüz Önerisi


İş yükünün azalmasını isteyen hâkim ve savcıların önerisi: 'Kadın tecavüz edenle evlenirse davalar düşer, iş yükü azalır.'
Hakimlerden şoke eden tecavüz önerisiRadikal'in haberine göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) organize edilen ‘yargının hızlandırılması ve sorunların tespit edilmesi’ amacıyla yapılan toplantılarda hâkim ve savcılar ilginç ve tartışmalı önerilerde bulundu. Öneriler arasında tecavüze uğrayan kadının tecavüzcüsüyle evlenmesi halinde davanın düşürülüp işgücünün azaltılması da yer alıyor.     
Toplantılara katılan hâkim ve savcılardan gelen öneriler ‘Yargıda Durum Analizi’ isimli raporda toplandı. Söz konusu öneriler HSYK tarafından öncelik sıralamasına göre, Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara iletilecek. Rapor taslağında yer alan bazı öneriler kamuoyunda tartışma yaratacak türden. ‘HSYK’nın başkanı sembolik olarak cumhurbaşkanı olmalı’, ‘Bazı kurumlardaki döner sermaye verilmesi gibi imkânlar tanınmalı’, ‘Protokoller yapılarak hâkim - savcıların buralarda ücretsiz muayene edilmesi sağlanmalı’, ‘Hâkim - savcıların belli aralıklarla psikolojik destek alması sağlanmalı’, ‘Cüppeler yeniden tasarlanmalı’ gibi talep ve önerilerin yer aldığı raporda, kadına yönelik şiddetle ilgili tartışılacak fikirler de yer aldı. O önerilerden bazıları şöyle: “Adli Tıp’tan cinsel suçlarla ilgili daha hızlı rapor alabilmek için ‘beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırması yerine sadece ‘beden sağlığının bozulup bozulmadığı’ araştırılmalı. 15 yaşından küçüklere karşı rızaen cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları düşürülmeli, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 434. maddesindeki uygulama yeniden hayata geçirilmeli.”

(Yürürlükten kaldırılan bu madde kaçırılan veya alıkonulan kadının evlenmesi halinde koca hakkındaki cezanın 5 yıl ertelenmesini öngörüyor. Ayrıca söz konusu madde mağdurun tecavüzcüsüyle evlenme maddesi olarak yoğun şekilde tartışılmıştı.)

Şiddet yasası üç ayda tamam

Gaziantep’te bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddete karşı önlemlerin yer aldığı düzenlemelerinTBMM açıldıktan sonra, üç ay içinde tamamlanacağını söyledi. Yasalar içinde çocuk istismarına yönelik tedbirleri içeren kanun da yer alıyor. Bu arada Şahin’in gündeme getirdiği ‘elektronik kelepçeyle’ ilgili olarak da TBMM Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nce rapor hazırlandı. Raporda “Her ne kadar kısıtlama kararları sonrası yaşanan saldırı hatta cinayet vakalarını tamamen ortadan kaldırmasa da elektronik takibin, mağdurun psikolojik bakımdan rahatlaması, kısıtlama emrinin kuvvetlenmesi ve saldırganın caydırılmasına katkıda bulunması adına faydalı sonuçlar doğuracağı öngörülmektedir” denildi.


Hürriyet16 Eylül 2011

7 Eylül 2011

Kadına Şiddeti Durduracak Cihaz!

Fransa'nın başkenti Paris'in sorunlu kasabası Bobigny'de başlatılan ve daha sonra ülkenin doğusundaki Strasbourg kentinde, potansiyel mağdurlar için dağıtılan özel cep telefonları, kadına yönelik şiddeti önleme konusunda etkili bir çare olarak gündeme geliyor.

Son olarak Strasbourg'da 46 yaşındaki bir kadın, yeni hapisten çıkan ve evine yaklaşmasına yasak getirilen eski kocasının bıçakla saldırısından, özel cep telefonunu kullanması sayesinden kurtuldu.

Kadının eski kocasının şiddetinden kurtulmasında, telefon şirketi ile telefondaki çağrıyı alıp güvenlik güçlerini alarma geçiren sigorta şirketinin işbirliği önemli rol oynadı. Kadının, kendisine verilen özel cep telefonunu sadece bir kez çaldırmasıyla, yetkililerle konuşamasa bile, yeri tespit edilerek, güvenlik güçleri alarma geçirildi.

Fransız basını, yargı, güvenlik güçleri ve sivil toplum örgütlerinin ortak birlikte çalışmasıyla, kurulan sistemin giderek etkinliğinin artarak geliştiği görüşünde.

Bu uygulamayı ilk kez 2009 yılında görev yaptığı Paris'in Bobign kasabasında hayata geçiren Strasbourg savcısı Patrick Poirret, bu kentte de, yine aynı projenin başarılı bir şekilde yürütülmesini en önemli mimarı olarak gösteriliyor.

Projenin başarılı olmasında, şiddete hedef olan kadınları koruyan sivil toplum örgütleri ve savcılık makamının yakın işbirliği önemli rol oynuyor.

Strasbourg'da sekiz ayda, 10 özel telefon dağıtılırken, bu telefonlardan şu ana kadar altı kez alarm geldiği ve polisin 4 şüpheli kişiyi gözaltına aldığı açıklandı.

Projenin ilk uygulandığı Bobigny kasabasında, ilk yıl 30 telefon dağıtılmış ve polis 32 kez gelen alarm sinyallerin ardından müdahalede bulunmak zorunda kalmıştı.

10 kadından biri şiddet görüyor

Söz konusu proje uyarınca boşandığı eşinin ya da sevgilisinin şiddetine maruz kalacağını düşünen ve başvuruda bulunan kadınlara altı ay süreyle bu telefonlar veriliyor. Gerektiği takdirde kadınların kendilerini güven içinde hissetmeleri için bu süre bir altı ay daha uzatılabiliyor.

Fransa'da kadına yönelik şiddeti önlemek için geçen yıl çıkartılan yeni yasa, bu tür bir uygulamanını hayata geçirilmesine imkan veriyor.

Uzmanlar, henüz tutuklanmamış zanlıların, cezaevinden yeni çıkmış ve suç işlemeleri ihtimali bulunan eşlerin şiddetini önlemek için uygulamanın etkili olduğu görüşünde.

Fransa'daki araştırmala göre, ülkedeki 10 kadından birisi eşi veya sevgilisinin fiziksel veya psikolojik saldırısına hedef oluyor.

Fransa'da 2005'te yapılan bir araştırma, ülkede şiddet sonucu ölümlerinin yüzde 13'ünü çiftler arasında kavgaların yol açtığını ortaya koymuştu.



CNNTURK

'Neden Bayram Temizliği Yapmadın' Dayağı!

Adana’da 2 çocuk annesi 20 yaşındaki Fatma Kaya, nikahsız eşi Mehmet Turan’ın babası Şehmuz Turan ve kardeşi Hamit Turan tarafından ’bayram temizliği yapmadığı’ için dövüldüğünü iddia edip, polise sığındı.

Mardin’den Adana’ya göçüp, merkez Seyhan ilçesinin Dağlıoğlu Mahallesi’ne yerleşen halasının oğlu tarım işçisi Mehmet Turan’ın kendisini zorla kaçırıp, aile baskısıyla nikahsız yaşadığını, kayınpederi Şehmuz ve kayınbiraderi Hamit Turan’la aynı evde yaşamaya başladıklarını söyleyen Fatma Kaya, evliliğinin ilk gününden bu yana eşinden şiddet gördüğünü öne sürdü. İki kez Mardin’deki baba evine dönmesine rağmen 2.5 yaşındaki oğlu S. ve 1.5 yaşındaki kızı E.’nin hatırına geri döndüğünü ağlayarak anlattı.

'Herşeyi bahane edip dövüyordu’

Yemeği beğenmeyen eşi tarafından önceki akşam yine dövüldüğünü, arife günü de bayram temizliğini bahane eden kayınpederi Şehmuz ve kayınbiraderi Hamit Turan’ın şiddetine uğradığını ifade eden Fatma Kaya, iki çocuğuyla evden kaçıp, canını kurtarmak için polis merkezine gittiğini söyledi. Fatma Kaya şunları anlattı:
"Halamın oğlu beni zorla kaçırmıştı. Ailem araya girince evliliğe razı oldum. Resmi nikah yapmadı. En küçük şeyi bahane edip, dövüyordu. Dün gece de yemeği beğenmeyip, dövdü. Sabah da çalışmak için tarlaya gitti. Ben de evde çocuklarımla ilgileniyordum. Kayınbabam Şehmuz Turan ile kayınbiraderim Hamit Turan eve geldiler. Bayram temizliği yapmamı istediler. Ben de oruçlu olduğumu ve iki çocukla ilgilendiğimi, yavaş yavaş yaptığımı söyledim. Bunun üzerine kayınbabam sinirlenip tokat vurdu, yere düştüm. Sonra da kayınbiraderim Hamit Turan tekmeyle karnıma, yüzüme vurmaya başladı. Bağırıp, yardım isteyerek sokağa çıktım. Kimse yardım etmedi. Çocuklarımı alıp, karakola kadar geldim. Polisler de beni hastaneye getirdi."



'Aileme göndermeyin’

Adana Devlet Hastanesi’nin Acil Servisi’nde tedaviye alınan genç kadının 2 çocuğu yaşananlardan habersiz, verilen meyve suyunu içti.

Başından geçenleri gözyaşları arasında anlatan Fatma Kaya, ailesinden şikayetçi olurken, "Beni babamın evine göndermesinler. Daha önce 2 kez gittim. Babam, çocuklarımı bırakıp gelirsem beni kabul edeceğini söyledi. Ben de kabul etmeyince geri gönderdi. Bir daha gidersem yine onların eline verir. Ben sığınma evine gitmek istiyorum" diye gözyaşı döktü.

Tedavisi tamamlanan Fatma Kaya, polis gözetiminde İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne bağlı Kadın Sığınma Evi’ne teslim edildi.

Şiddet uyguladığı iddia edilen koca, kayınpeder ve kayınbirader ise polis merkezinde ifadelerinin alınmasının ardından Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla serbest bırakıldı. 



CNNTURK

O Dayak 43 Gün Sonra Öldürdü

O dayak 43 gün sonra öldürdü

Türkiye onu dehşet dolu 4 günün ardından otobüs durağına terk edilen kadın olarak tanıdı. Sevgilisinin aç susuz bırakıp işkence ettiği Meral Tahta 43'üncü gününde yaşam mücadelesini kaybetti
Zeki DURSUN / KONYABir kadın daha öldü. 19 Temmuz'da Konya'da 4 gün boyunca sevgilisi tarafından aç ve susuz bırakıldıktan sonra feci şekilde dövülüp bir otobüs durağında ölüme terk edildiği fotoğrafıyla hafızalara kazınan Meral Tahta dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Eşinden boşanan ve çocuğuna bakmak için bir barda garson alarak çalışan 32 yaşındaki kadın 14 Temmuz'da kaybolmuştu. Kız kardeşinin kayıp başvurusu üzerine polis, sevgilisi olan Mustafa Konuk'a ulaşmış önce 'nerede olduğunu bilmiyorum' yanıtını almıştı. Ardından polisi arayan Konuk, genç kadını otobüs durağına bıraktığını söyledi.


ÖLÜM NEDENİ İŞKENCE Durakta yarı baygın bulunan Tahta, Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Yoğun Bakım Ünitesi'nde solunum cihazına bağlı olarak 43 gündür yaşam mücadelesi veren Tahta'nın aldığı darbeler nedeniyle beyninde önemli hasar ve kanama oluştuğu 4 gün boyunca da aç susuz kaldığı için böbreklerinin iflas ettiği ölüm nedeni olarak açıklandı. Olayın ardından sevgilisi Mustafa Konuk yakalanarak 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan sevk edildiği nöbetçi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.


31 BİNLİRALIK FATURA ŞOKU Tahta'nın 10 yaşındaki kızı Sedanur ise yaşamını teyzelerinin yanında sürdürecek. Kılıçdoğan, kız kardeşinin tukuklanan sevgilisinin olay sırasında tek başına olmadığını, yanında birkaç kişinin daha bulunduğunu ileri sürerek, olayla ilgili herkesin yakalanmasını istedi.
Akrabaları bir yandan genç kadını kaybetmenin yasını tutarken diğer yandan 31 bin lira tutan hastane giderleri karşısında şok geçirdiler.
CENAZEDE ŞİDDETE İSYAN
Meral Tahta'nın cenazesi Konya'da toprağa verildi. Cenaze törenine kız kardeşi Özlem Kılıçdoğan ile yakınları katıldı. Tabuta sarılarak gözyaşı döken Kılıçdoğan 'Yetkililere sesleniyorum. Bir daha Meraller ölmesin, Sedanurlar annesiz kalmasın. Artık bu ölümler son bulsun'' diye isyan etti. 
02.09.2011, Akşam