30 Temmuz 2013

'Kadınlarda Ruhsal Bozukluğun Daha Çok Görülme Nedeni Gördükleri Şiddet'

29 Temmuz 2013

ERCİYES Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Turan, tüm dünyada kadınların erkeklerden daha çok ruhsal sorun yaşamasının nedeninin gördükleri şiddet olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Tayfun Turan, tüm dünya ülkelerinde kadınların erkeklere göre daha fazla şiddete maruz kaldıklarını belirtti. Bu nedenle kadınların ruhsal hastalıklarla karşı karşıya kalma risklerinin yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Turan, şiddet sona erse bile kadının psikolojisi üzerindeki izlerin silinmediğine dikkat çekti.

KADININ BENLİK DEĞERİ ZEDELENİYOR
Şiddet görmenin en uzun soluklu etkisinin kadının benlik değerinin zedelenmesi olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Turan, “Bu da birçok önemli psikiyatrik durum ve hastalıklara zemin hazırlıyor. Kadınların yüzde 32’sinde depresyon ya da anksiyete bozukluğu oluşuyor. Eş şiddetinden sonra kadınların yüzde 84’ünde travma sonrası stres bozukluğu ortaya çıkıyor, alkol-madde- sigara kullanımı yaygınlaşıyor, ciddi intihar girişimleri ve sonucunda ölümler olabiliyor. Yani kolayca önlenebilecek bir sorunun sonuçları oldukça vahim gözüküyor” dedi.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE BİLE ŞİDDET ÜRKÜTÜCÜ BOYUTLARDA
Prof. Dr. Turan, ABD, İran ve Türkiye’deki şiddet istatistiklerine dair şu bilgileri verdi:
“ABD’de evli kadınların yüzde 25’i hayat boyu eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. Bu ülkedeki kadınların yüzde 52’si bir fiziksel saldırıya, yüzde 36’sı cinsel saldırı ya da tecavüze uğruyor. Görüldüğü gibi ABD gibi gelişmiş bir ülkede bile rakamlar dikkat çekici ve ürkütücü boyutlarda. İran’da ise kadınların yüzde 59’u ev içi şiddetle karşı karşıya kalıyor. Ülkemize bakınca da aile içerisinde kadınların yüzde 34’ü fiziksel yüzde 53’ü sözel şiddete uğruyor.”
PSİKOLOJİK ŞİDDET DAHA YIPRATICI
Şiddet denilince yalnız fiziksel şiddetin anlaşılmaması gerektiğine dikkat çeken Turan, “Şiddet; fiziksel, sözel, cinsel, psikolojik-duygusal, ekonomik şiddet olarak sınıflandırılabilir. Kadının ‘başkalarının yanında küçük düşürülmesi (örneğin çocuklarının önünde), dolaylı ya da doğrudan tehdit edilmesi, arkadaşları ya da ailesiyle görüşmesine engel olunması’ ruhsal-duygusal şiddet türlerine örnektir ve fiziksel şiddetten daha yaygındır, belki de daha yıpratıcıdır. Aşağılayıcı sözler sarf edilmesi, lakap takma sözel şiddet türü içinde değerlendirilebilir. Hiç farkına varamadığımız bir şiddet türü de ekonomik olandır. Kadının elindeki parasının alınması ya da para verilmemesi, çalışmasına izin verilmemesi ilk akla gelen örnekler” diye konuştu.
KADIN KADININ KURDUDUR
Kadına yönelik şiddetin yalnızca ev ile sınırlı kalmadığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Turan, son yıllarda iş yerinde şiddetin boyutlarının da arttığını kaydetti. Şiddetin normalleştiğini dile getiren Turan, şunları söyledi: “Kadının saçı uzun aklı kısa, erkek döver de sever de gibi kadını şiddete açık hale getiren birçok atasözümüz, deyimimiz de var. Atalarımızın başka amaçlarla söylediklerini düşündüğüm bu sözler sonraları kadına şiddet algısının normalleşmesine neden olmuş gibi gözükmektedir. Sadece bunlar değil birçok TV dizisi de her türlü şiddetin normalleştirilmesine hizmet etmektedir. Bu, toplumun her kesiminde travmalara ve sonuçta ruhsal bozuklukların oluşmasına katkı sağlamaktadır. Ailelerin ve toplumun temel taşlarının yerinden oynamasına sebep olmaktadır.”
KADIN ŞİDDET GÖRSE DE EVİ TERK EDEMİYOR
Kadınların şiddet görmelerine rağmen, utanma, toplumdan izole edilme ve ekonomik kaygılar nedeniyle çoğu zaman evi terk edemediğini belirten Turan, “Öncelikle yapılması gereken toplumun şiddet algısındaki çarpıklıkların giderilmesi için ilgili kurumların birlikte hareket etmesinin sağlanmasıdır. Bence en önemlisi de bu algının değişmesine en çok katkı sağlayacak olan anne ve babaların bilinçlendirilmesidir. Şiddeti uygulayanı yetiştiren de annelerdir, önlenmesinde de annelere çok görev düştüğünü vurgulamam gerekir. Bu şekilde şiddetin yol açtığı psikiyatrik sorunlar, toplumsal çöküntüler, insan ve ekonomik kayıplar da azalacaktır” dedi.
SK(OE/AK)
DHA
haber3'ten

15 Yaşındaki Çocuk, 6 Yaşındaki Kuzenine Tecavüzden Tutuklandı

29 Temmuz 2013 

Ağrı merkeze bağlı Kavak Köyü'nde, dayısının kızı 6 yaşındaki E.A.'ya tecavüz etmekle suçlanan 15 yaşındaki İ.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Olay, 27 Temmuz günü Kavak Köyü'nde meydana geldi. İlköğretim 8'inci sınıf öğrencisi İ.A., dayısının kızı E.A.'yı alarak köy yakınlarında dere kenarına götürdü. İddiaya göre İ.A., burada küçük kızla ters lişiki kurarak tecavüz etti. Olay sonrası ağlayarak eve gelen küçük kız, durumu annesine anlattı. Jandarmaya giden aile İ.A.'dan şikayetçi oldu. Doktor muayenesinde tecavüz bulgusuna rastalanan küçük kız ifadesinde, "İ. ağabey 'Gel yüzmeye gidelim, ben yüzeyim sen de beni izle' diyerek yanına çağırıp dere kenarına götürdü" diye konuştu. Jandarma tarafından gözaltına alınan İ.A., sorgusunun ardından Adliyeye sevk edildi. Suçlamaları kabul etmeyen İ.A., tutuklanarak cezaevine gönderildi.


haberler.com'dan

29 Temmuz 2013

Tecavüz etmek istediği kadın direnince öldürdü

29 Temmuz 2013 

İzmir'in Menderes ilçesinde 27 yaşındaki F.G., tecavüz etmek istediği 44 yaşındaki Nurgül Erbaş kendisine direnince av tüfeğiyle başından vurarak öldürdü. Cinayet Büro ekipleri tarafından yakalanan F.G.’nin, daha önce de tecavüze yeltendiği için ailesiyle birlikte mahallelerini terk ederek İstanbul’a taşındığı öğrenildi.

İzmir'in Menderes ilçesinde 27 yaşındaki F.G., tecavüz etmek istediği 44 yaşındaki Nurgül Erbaş kendisine direnince av tüfeğiyle başından vurarak öldürdü. Cinayet Büro ekipleri tarafından yakalanan F.G.’nin, daha önce de tecavüze yeltendiği için ailesiyle birlikte mahallelerini terk ederek İstanbul’a taşındığı öğrenildi.

Olay, dün akşam saatlerinde Barbaros Mahallesi Gümüldür yolu üzerindeki boş arsada meydana geldi. İddiaya göre sebze toplamak için tarlasına giden Erbaş’ın yolunu kesen F.G., silah zoruyla tecavüz etmek istedi. Zanlı, kendisine direnen ve oruçlu olduğu öğrenilen Erbaş’ı, yanında bulunan av tüfeğiyle başından vurdu. Kanlar içinde yığılan Erbaş'ın üzerindeki elbiseleri çıkaran F.G., yine tecavüz etmek istedi ancak yol üzerindeki vatandaşları görüp korkarak uzaklaştı. Olay yerine gelen İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili geniş çaplı araştırma başlattı. İncelemeler sonucunda katil zanlısının kullandığı av tüfeği, olay yerinden 100 metre ileride bulundu. Araştırmalar sonucu, Nurgül Erbaş’ı öldüren kişinin F.G. olduğu tespit edildi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bir ihbar üzerine de zanlıyı saklandığı evde yakaladı. Erbaş’ı öldürdüğünü kabul eden F.G.’nin, tecavüz konusunda konuşmadığı belirtildi. Daha önce de bir kadına tevacüz etmek istediği ve bu olayın ardından üç yıl önce ailesiyle birlikte mahallelerini bırakıp İstanbul’a taşındıkları öğrenildi. İki suçtan sabıkası bulunan F.G.’nin, üç gün önce Menderes’e geldiği belirtildi.

Vahşi cinayete kurban giden Erbaş’ın, hasta annesine baktığı ve hiç evlenmediği öğrenildi. Olayı duyan komşuları, Erbaş’ın herkesin yardımına koştuğunu, oruç tutup namaz kıldığını, çok sevilen ve saygı duyulan biri olduğunu söyledi. Kız kardeşinin cenazesini İzmir Adli Tıp Kurumu’ndan alan Şaban Erbaş ise bunu yapanın en ağır cezayı almasını istedi.


medya74'ten

Yemeğe fazla et suyu koyduğu gerekçesiyle eşine dayak attı

26 Temmuz 2013

Kayseri’nin İncesu ilçesinde bir kişi, yemeğe fazla et suyu koyduğu gerekçesiyle eşine dayak attı.

İncesu ilçesi Garipçe Mahallesi'nde şüpheli Y.B., yemeğe fazla et suyu koyduğu gerekçesiyle eşi F.B.’ye dayak atarak, eliyle omzuna ve boynuna vurmak suretiyle yaraladı. Hayati tehlikesi bulunmayan mağdurun, İncesu Devlet Hastanesi'nde yapılan tedavisinin ardından taburcu edildiği öğrenildi. Olayla ilgili 6284 sayılı kanun gereğince Cumhuriyet savcılığının tahkikata başladığı bildirildi.

focushaber'den

Boşandığı eşini bıçakladı

29 Temmuz 2013
Genç kadının hayati tehlikesi sürerken, Tarık Aydın polis merkezine giderek teslim oldu.
Eskişehir'de 32 yaşındaki Tarık Aydın, boşandığı eşi 2 çocuğunun annesi olan 28 yaşındaki Deniz Yücel'i cep telefonununa cevap vermediği gerekçesiyle çalıştığı işyerine giderek bıçakla yaraladı. Yücel hastaneye kaldırılırken, Aydın ise polis merkezine giderek teslim oldu.

Olay, saat 17.00 sıralarında Kurtuluş Mahallesi Ülke Sokak'ta bebek eşyası satan bir mağazada meydana geldi.
Tarık Aydın, 1 yıl önce boşandığı Deniz Yücel'i konuşmak için aradı. Telefonun açılmamasına sinirlenen Tarık Aydın, Deniz Yücel'in çalıştığı işyerine gitti.
Aydın, burada çıkan tartışmada eski eşi Deniz Yücel'in karından, kollarından ve bacaklarından bıçakla yaralayıp kaçtı.
Deniz Yücel, ambulansla kaldırıldığı Eskişehir Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındı. Yücel'in hayati tehlikesinin olduğu belirtildi.

Olay yerinden kaçan Tarık Aydın kısa süre sonra bıçakla birlikte Tepebaşı Polis Merkezi'ne giderek teslim oldu.
Gözaltına alınan Tarık Aydın, Deniz Yücel ile boşandıktan sonra da zaman zaman görüştüklerini söyleyerek, konuşmak için cep telefonundan aradığını ancak telefonunun açılmaması üzerine işyerine gittiğini ve burada çıkan tartışma sonrasında eski eşini bıçakla yaraladığını itiraf etti.

Çaldığı para az diye tecavüz etti

İstanbul Sultanbeyli'de hırsızlık için girdiği evde tecavüze kalkışan suç makinesi yakalandı.

27 Temmuz 2013



Sultanbeyli 'de hırsızlık için girdiği evde tek başına olan genç kadına tecavüze kalkışan suç makinesi, polis ekipleri tarafından ormanda uyuşturucu kullanırken yakalandı. Polis ekipleri tarafından yakalanan hırsızın çeşitli suçlardan 15 sabıka kaydının bulunduğu öğrenildi. Necip Fazıl Mahallesi'de bir binanın birinci katında bulunan eve saat 09.30 sıralarında hırsızlık amacıyla giren Hüseyin Akarsu (18) evde masanın üzerinde bulunan 10 lirayı aldı. Parayı az bulan Hüseyin Akarsu daha sonra evde yaptığı aramada değerli eşya bulamayınca mutfaktan bıçak alıp yatak odasında uyuyan Y.T.'yi (28) uyandırıp bıçak tehdidiyle cep telefonu ve parmağındaki yüzüğü aldı. Daha sonra genç kadına tecavüz etmeye kalkışan Hüseyin Akarsu kadının çığlık atması üzerine kaçarak izini kaybettirdi. Komşuların haber vermesi üzerine olay yerine polis ekipleri geldi. KOLUNDAKİ DÖVME YAKALATTI Genç kadının ifadesini alan Sultanbeyli Önleyici Hizmetler Büro amirliğine bağlı ekipler hırsızın kolunda isminin yazılı olduğu bir dövme olduğunu öğrendi. Polis ekipleri daha sonra yaptıkları araştırmanın ardından genç kadına sabıkalı hırsızların fotoğrafların gösterdi. Genç kadının Hüseyin Akarsu'yu teşhis etmesinin ardından çalışma yapan polis ekipleri suç makinesini Sultanbeyli'de ormanlık alanda esrar içerken yakaladılar. İFTAR PARASI Genç kadının polise verdiği ifadede eşini işe uğurladıktan sonra uyuduğu sırada hırsızlık olayının gerçekleştiği, hırsızın eşinin iftarlık almak üzere masaya bıraktığı 10 lirayı aldıktan sonra kendisini bıçakla tehdit ederek parmağındaki yüzük ve cep telefonunu da alıp tecavüze kalkıştığı öğrenildi. Polis ekipleri tarafından yakalanarak Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine götürülen Hüseyin Akarsu'nun yapılan incelemesinde hırsızlık, uyuşturu kullanmak, adam yaralamak, gasp ve polise mukavemet suçlarından 15 sabıka kaydının bulunduğu öğrenildi. Hüseyin Akarsu işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğüne gönderilecek. Hüseyin Akarsu'nun genç kadından aldığı yüzüğü 105 liraya satarak uyuşturucu aldığı öğrenildi.


rotahaber'den

İngiliz turistten masajda tecavüz iddiası

Güncelleme : 28 Temmuz 2013 10:31
İngiliz turistten masajda tecavüz iddiası
İngiliz kadın turist D.H. (43), kaldığı otelin masörü Z.B.’nin (27) kendisine tecavüz ettiğini ileri sürüp polise şikayetçi oldu. Gözaltına alınan Z.B., İngiliz turist D.H.'nın sağlık kontrolünde tecavüze uğradığına dair bir bulguya rastlanmaması üzerine sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İngiliz D.H., kendisi gibi kadın arkadaşıyla, geçen 20 Temmuz’da Marmaris’e tatile gelerek beş yıldızlı bir otele yerleşti. D.H., kadın arkadaşıyla gündüzleri günübirlik turlara ve sportif aktivitelere katılırken, akşamları ise otelin SPA’sında masaj yaptırdı. Dün akşam saat 21.00 sıralarında her zamanki gibi yine otelin SPA bölümünde masaj yaptıran D.H., iddiaya göre, bir ara çırılçıplak otelin lobisine fırlayıp, masör Z.B.’nin kendisine tecavüz ettiğini iddia etti. Otel görevlilerin haber vermesi üzerine gelen polis, İngiliz kadının şikayeti üzerine Z.B.’yi gözaltına aldı.
MASÖRDE ŞİKAYETÇİ OLDU
Z.B., polisteki sorgusunda suçlamaları kabul etmeyip, “D.H., son dört gündür masaj yaptırmak için beni tercih ediyordu. Masaj esnasında kendisi ile birlikte olmamı istedi. Kabul etmedim. Bugün, lezbiyen olduğunu belirtip, pazartesi ülkesine döneceğini benden hoşlandığı için bir kez birlikte olma teklifinde bulundu. Israrcı olması üzerine, 10 saniye gibi bir süre cinsel birleşmemiz oldu. Ardından, kendisine gitmesini söyledim. Bunun üzerine bir anda salondan çıkıp, lobiye gitti. Burada kendisine tecavüz ettiğimi söylemiş. Beraber olmadığım için iftira atıyor. Ben de kendisinden şikayetçiyim" dedi.

Marmaris Devlet Hastanesi’nde, sağlık kontrolünden geçirilen İngiliz D.H.’nin 81 promil alkollü olduğu, vajinal bölgesinde zorlama ve sperm lekesine rastlanmadığı yönünde rapor verildi. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Z.B., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öte yandan Z.B.’nin yaşanan bu olay nedeniyle çalıştığı oteldeki işinden kovulduğu öğrenildi.

25 Temmuz 2013

Deniz Kuvvetleri'nde cinsel taciz iddiası

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, bir uzman çavuşun çok sayıda askere, üst-ast ilişkisi içinde yaptığı cinsel taciz skandalıyla çalkalanıyor. Skandal, tacize uğrayan 10 askerin şikayetiyle ortaya çıktı, uzman çavuş tutuklandı.


24 Temmuz 2013 Çarşamba - 11:50


Son. TV'den Ömer Adıyaman'ın haberine göre skandal taciz, 28 Aralık 2012 tarihinde sözlü ve fiili tacize uğrayan erlerin şikayet etmesi üzerine ortaya çıktı.

İddiaya göre V. A., Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı’na bağlı gemideki görevi sırasında astları konumundaki erlere, emir / komuta zinciri çerçevesinde cinsel tacizde bulundu. Tacize uğrayan erler ise emir komuta zinciri içinde uğradıkları taciz olayını uzun süre şikayet konusu etmediler. İddianameye göre tacize uğrayan çok sayıda er, dayanılmayacak noktaya gelince üstlerine durumu anlattılar.


10 ER ŞİKAYET ETTİ

Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı’nda bağlı Vardabandra'da isimli gemide görevli kıdemli Uzman Çavuş V. A., emrinde bulunan erler A. K., Y. B., M. Ç., M. C. B., S. H., M. A., M. Y., T. K., Ö. E. ve S. K. tarafından şikayet edildi. Erler, askeri savcılığa verdikleri ifadelerde görev yeri olan gemiye katılmalarından birkaç ay sonra üst komutanları olan V. A.’nın hem sözlü hem de fiziksel cinsel tacizlerine uğradıklarını öne sürdüler.

İfadelerde, V. A.'nın erlerin göğüslerini sıktığı ve okşadığı, cinsel organını kalçalarına yasladığı ve ellediği, yanak ve boyun bölgesini öptüğü ve yaladığı iddia edildi. V. A.'nın elindeki erkek cinsel organı şeklindeki oyuncak ile kendilerine sürekli şaka yaparak taciz ettiğini öne süren erler, bu durumu uzun süre ast-üst ilişkisi nedeniyle şikayet konusu etmediklerini belirttiler.


DÖRT DAVADAN YARGILANACAK

Şikayetler üzerine Uzman Çavuş V. A. hakkında toplam 4 adet iddianame hazırlandı. V. A. hakkında, “Müteaddit zincirleme hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kullanılmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan üç, astına hakaret etmek ve kötü davranmak suçundan da bir iddianame hazırlandı.


TUTUKLANDI

Olayların ortaya çıkmasıyla ifadesi alınan V. A. 24 Ocak 2013 tarihinde tutuklanarak 1. Ordu Komutanlığı Askeri Ceza ve Tutukevi'ne konuldu.

TRT'de ilginç yorum: Hamile kadınlar sokakta gezmemeli

TRT 1'in iftar programına konuk olarak katılan tasavvuf düşünürü Ömer Tuğrul İnançer, hamile kadınlar hakkında yaptığı yorum ile şaşırttı.
25 Temmuz 2013

TRT'de ilginç yorum: Hamile kadınlar sokakta gezmemeli

TRT 1 ekranlarında iftar saatlerinde yayınlanan ' Ramazan Sevinci' programı tasavvuf düşünürü ve avukat olan Ömer Tuğrul İnançer'i konuk etti. Programda Şeyh Vefa'nın menkıbelerinden bahseden İnançer, hamile kadınlar hakkında yaptığı sert yorum ile herkesi şaşırttı. 

"BUNUN ADI TERBİYESİZLİKTİR" 
Şeyh Vefa'nın hanımının haram lokma yemesiyle ilgili bir hikayesini anlatan İnançer, konunun hamileliğe gelmesi üzerine ilginç yorumlarda bulundu. Hamilelerin sosyal hayatını kısıtlaması gerektiğini söyleyen İnançer, hamilelerin televizyon programlarına katılmasını ise ‘terbiyesizlik' olarak yorumladı.

İşte İnançer’in sözlerinden bir bölüm:

"Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır. Sonra akşam üstü çıkarlar. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı televizyonlarda uçuşuyor. Ayıptır ayıp. Bunun adı realizm değildir. Bunun adı terbiyesizliktir."
DİYANET: DİNDE KADINA TECRİT YOK
Diyanet’tin Alo Fetva Hattından konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:
"Kadın hastaneye gidecek, alış veriş yapacak. Hamile kadının dışarı çıkmaması söz konusu değil. Zaten dinde de kadına tecrit diye bir şey yok. Hamile kadına da tecrit yok. Aksine anne olmak ödüldür. Ancak, her kadın dikkat etmeli ama hamile kadın giyimine kuşamına daha çok dikkat etmeli. Göbeğini sırtını gösterecek kıyafetler giymemeli. Açıklamayı kim yaparsa yapsın biz dini Kuran-ı Kerim’den ve Hz. Peygamberimizin (S.A.V) hayatından öğreniriz."

TRT : KONUĞUN KENDİSİNİ BAĞLAYAN SÖZLER
Konuyla ilgili Hürriyet ’e konuşan TRT yetkilileri ise bir açıklama yaparak "Canlı yayın sırasında takdir edilir ki, konuğun ne söyleyeceğini bilemeyiz. Bu kurumu bağlayan bir görüş değildir. TRT’de 15 farklı TV kanalı, 18 farklı radyo ve günlük 670 program yayınlanıyor. Bu tür kazalar olabilir. Olumlu ya da olumsuzluklar sahibini bağlar" dediler.

24 Temmuz 2013

Gördüğü rüya üzerine eşini dövdü

Rüyasında ‘çocuğunun kendisinden olmadığını' gören ve bunun üzerine tartıştığı eşini darp eden koca, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
22 Temmuz 2013
Mahkeme cezayı para cezasına çevirdi.
Trabzon'da yaklaşık 7 ay önce meydana gelen olayda, alkol bağımlısı olduğu belirtilen A.T. (31), 1,5 yaşındaki oğlunun kendisinden olmadığı yönünde bir rüya gördü.
Gördüğü rüyanın etkisinde kalan A.T., sabah kalktığında çocuğun kendisinden olup olmadığıyla ilgili eşi S.T. ile tartıştı. Eşinin tüm yalvarmalarına rağmen ikna olmayan A.T., hanımını döverek hastanelik etti. Eşinin şikayeti üzerine A.T. hakkında Trabzon 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde 'hakaret ve tehdit' suçlamasıyla 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Savunmasında alkol bağımlısı olduğunu söyleyen A.T., "Rüyamda sakallı biri bana ‘çocuğun senden değil' dedi. İçime kurt düştü. Eşime çocuğun benden olup olmadığını sordum. Tartıştık, alkolün etkisiyle bir iki tokat attım. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum." dedi.
Kocasının alkol bağımlısı olduğunu ve gördüğü bir rüya yüzünden kendisini döverek hastanelik ettiğini belirten S.T. ise ifadesinde, eşinin daha önceden de alkolün etkisiyle kendisine şiddet uyguladığını belirterek şikayetçi oldu.
Davanın karar duruşmasında da hakkındaki iddiaları kabul etmeyen H.T.'yi mahkeme başkanı, 'tehdit ve hakaret' suçundan 180 gün hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmadaki iyi halini göz önüne alan mahkeme, 150 güne indirdiği cezayı 3 bin lira para cezasına çevirdi. Mahkeme, sanığın para cezasını 12 eşit taksitle ödemesine hükmetti. CİHAN