19 Şubat 2012

Yargıtay Kararı "Tecavüzden Beter"


Bartın'da 2 kişinin tecavüzüne uğrayan küçük kız çocuğu için Adli Tıp, "Ruh sağlığı bozulmuştur" raporu verince sanıklara verilen ceza artırıldı. Ancak Yargıtay, "Hangisinin ruh sağlığını bozduğu belirtilmeli" diyerek mahkeme kararını bozdu.

Bartın'da küçük bir kız çocuğuna tecavüz eden iki kişi hakkında dava açıldı.

Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tecavüze uğrayan mağdure kız için Adli Tıp raporu alındı. 

Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda mağdure kız için "Ruh sağlığı bozulmuştur" tespiti yer aldı. Mahkeme de bu nedenle sanıklara verilen cezayı artırdı. Karar Yargıtay'a temyize gitti. 

Vatan gazetesinin haberine göre, temyiz incelemesini yapan 14. Ceza Dairesi, öncelikle olay tarihinde nüfus kaydına göre 18 yaşından küçük olan mağdurenin 19 yaşlarında göründüğüne ilişkin bir sanığın beyanı nazara alınarak, doğum kayıtlarının istenmesi, resmi bir sağlık kurumunda doğmamış ise de yaş tespitine esas olacak kemik grafileri çektirilip sağlık kurulundan rapor alınması gerektiği belirtildi.

Fiili değil, faili merak etti

Kararda ikinci bozma gerekçesi ise şöyle belirtildi:

"Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'nun 28.05.2010 tarihli raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ise de rapordan ruh sağlığının her iki sanığın eylemlerinden mi, yoksa hangi sanığın eyleminden dolayı bozulduğu anlaşılamadığından, bu hususta ek mütalaa alındıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi, kanuna aykırı görülmüş olduğundan, kararın bozulmasına oybirliği ile karar verildi." 

Cezada indirim yapılacak

Türk Ceza Kanunu'na göre 15 - 18 yaş arasındaki çocuklara tecavüz edilmesi suçuna 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor. 

Suçun sonunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde sanığa verilecek ceza 15 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası olarak düzenleniyor. Yargıtay'ın bu kararına göre, dava Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek.

Mahkemenin Yargıtay kararına uyması durumunda Adli Tıp Kurumu'ndan, mağdure kızın ruh sağlığının tecavüzcülerden ikisinin fiillerinden mi yoksa sadece birinin fiilinden mi meydana geldiği araştırılacak. 

Raporun değişmesi halinde 15-24 yıl arası hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklardan biri için cezanın 8 yıla kadar düşmesi ihtimali doğacak. 



CNNTurk'ten

3 Şubat 2012

Böyle Haber Okumadınız



Ankara Sincan’da yaşanan olayda, İ.S. (32) adlı gencin, kız kardeşleri B.S. (22), Ş.S. (19) ve S.Z.’ye (18) tecavüz ettiği ortaya çıktı.


02 Şubat 2012 Perşembe Saat: 10:03


ANKARA -  Olay, kız kardeşlerden S.Z.’nin, evlendiği E.Z. adlı gençle girdiği gerdek gecesinde bakire olmadığının görülmesiyle anlaşıldı. Ağabey İ.S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Milliyet gazetesinin haberine göre, Sincan Yenikent’teki yaşanan olay, 4 Ocak’ta gerçekleşen evlilik töreniyle günışığına çıktı. E.Z. adlı gençle evlenen 4 kardeşin en küçüğü olan S.Z., nikâhın ardından damat E.Z.’ye bakire olmadığını açıkladı. Genç kadın başından geçen olayları anlatınca E.Z., Sincan’daki Fatih Polis Merkezi’ne giderek eşinin ağabeyi İ.S.’nin gerçekleştirdiği iddia edilen tecavüz olayıyla ilgili şikayetçi oldu.

AİLESİNE ANLATAMADI

Polise ifade veren E.Z., eşinin özağabeyi İ.S.’nin 3-4 yıl evlerinde S.Z.’ye tecavüz ettiğini anlattı. E.Z., olayın ardından İ.S.’nin kardeşini ölümle tehdit ettiğini ve bu nedenle aile büyüklerine olayı anlatamadığını söyledi. Psikolojik destekle başından geçenleri olduğu gibi polise anlatan S.Z., ağabeyinin kendi evlerinde cinsel ilişkiye girdiğini anlattı. Genç kadın, ağabeyi İ.S.’nin 2009’da kendisiyle iki kez cinsel ilişkiye girdiğini, şikayetçi olup olmama konusunda kararsız olduğunu belirtti.

Bu ifadenin ardından savcılık talimatıyla soruşturmayı genişleten polis, E.Z.’nin halen ailesiyle birlikte yaşayan iki ablasının da ifadesine başvurdu. Genç kadının iki ablası B.S. ile Ş.S., avukat huzurunda polise ifade verdi.

İki kız kardeş, İ.S.’nin geçmişte kendileriyle de cinsel ilişkide bulunduğunu anlattı. Bu ifadeler doğrultusunda Sincan Emniyeti görevlileri şüpheli İ.S.’yi yakalayıp gözaltına aldı. Sorgusunda kız kardeşlerinin iddialarını dolaylı olarak kabul eden İ.S. tutuklandı.


Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/76972/boyle_haber_okumadiniz/1#yorumlar#ixzz1lIsGovqj

2 Şubat 2012

Kızını Sözleşmeyle Sattı

Teslime TOSUN/ANTALYA, (DHA)
1 Şubat 2012

ANTALYA’da 6 yıl önce 12 yaşında olan E.Y. adlı kızı babası Osman Y.’den 5 bin liraya aldıktan sonra satış sözleşmesi imzalatan inşaat malzemesi ticareti yapan 54 yaşındaki Yusuf A., tutuklandı.







Bugün 18 yaşında olan E.Y., iddiaya göre 2006 yılında, henüz 12 yaşındayken babası Osman Y. tarafından, oğlunun çalıştığı inşaat malzemeleri dükkanının sahibi Yusuf A.’ya 5 bin lira karşılığında satıldı. Küçük kızın babası ile işadamı arasında yapılan satış, sözleşmeyle de imza altına alındı. E.Y.’nin vesikalık fotoğrafının da yapıştırıldığı sözleşmeye, "Kızımı 5 milyon ’5 bin TL’ liraya sattım. 12 Şubat 2006 tarihi itibariyle kızım E.Y.’yi Yusuf A.’ya teslim ediyorum. Parayı peşin aldım. Yukarıdaki tarihten itibaren Yusuf A.’nın kontrolünde olacaktır. Baba olarak rıza gösteriyorum’ dedi. İmzalandı" diye yazıldı. Sözleşmenin en altına küçük kızın ismi açılarak "E.Y.’ye soruldu. ’Babamın rızasını ben de kabul ediyorum’ dedi. İmzaladı" diye yazılarak, küçük kızın imzası alındı.


ÖĞRETMEN ORTAYA ÇIKARDI
Eşinden ayrıldığı belirtilen 4 çocuk babası Yusuf A., küçük kızı ilk olarak Kemer’de bir otele götürdü ve burada tecavüz etti. İşadamının evinde tutulan ilköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi E.Y.’nin, durumu okuldaki öğretmene anlatmasıyla satış ve tecavüz ortaya çıktı. Rehberlik öğretmeninin sınıfa, "Canınızı sıkan bir olayı yazarak anlatın" sorusu üzerine ağlayarak sınıftan kaçan E.Y., tuvalete saklandı. Ardından giden öğretmen, E.Y. ile konuştu. E.Y., ağabeyinin patronuna babası tarafından satıldığını söyleyip, Yusuf A’nın kendisine tecavüz ettiğini anlattı.



SAVCILIK İFADELERİ
Öğretmenlerin tutanak hazırlayarak olayı polise aktarmasının ardından soruşturma açıldı. İfadesine başvurulan baba Osman Y., şöyle dedi:



"Oğlum İsmail Y., bu adamın yanında çalışıyordu. İtibarlı bir işadamıdır. Yaz aylarında kızım da, onun hırdavat ve inşaat malzemeleri satan dükkanında çalışmaya başladı. Bir gün bana ’Ben derin devlet için çalışıyorum. Senin bu kızında iş var. Onu okutmak ve eğitmek istiyoruz’ dedi. Kızımı benden zaman zaman alacaklarını ve eğiteceklerini söyledi. Hatta bana derin devlet adına bazı kağıtlar da imzalattı. Ben kızımı satmadım. Onu zaman zaman çağırıp, götürüyordu."


Yusuf A. savcılıkta, "Osman Y., yeni ev almıştı. Bir gün benim yanıma geldi ve kızını satması gerektiğini söyledi. Ben de kızı kurtarmak için 5 bin lira verdim. Yarın başım belaya girer diye de satış sözleşmesi yaptım ve babasına imzalattım. Kızı da imzaladı. Ben yardımcı olmaya çalıştım" diyerek ifade verdi.


MAHKEMELER ARASINDA DOLAŞTI
Açılan dava dosyası, 2006 yılından bu yana mahkemeler arasında dolaştı durdu. Olay yeri Kemer ilçesi olduğu için Antalya Cumhuriyet Savcılığı, dosyayı Kemer Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. Savcılığın hazırladığı soruşturma evrakı ile önce Kemer Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak, bu mahkemenin ’yetkisizlik’ kararı vermesiyle dosya Antalya 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne geldi. Bu mahkemenin de ’görevsizlik’ kararıyla dava Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.



"BABASI SATMAK İSTEDİ"
Dava başladıktan sonra taraflar bulunamadı. Osman Y.’nin olaydan sonra eşini ve çocuklarını alarak memleketi Sivas’a göç ettiği belirtildi. Genç kızın babası, talimatla alınan ifadesinde, Yusuf A.’dan şikayetçi oldu. Mahkeme bu arada tutuksuz yargılanan Yusuf A.’yı bulmaya çalıştı. Aradan 6 yıl geçtikten sonra işadamı Yusuf A. dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Yusuf A., mahkemede Osman Y.’nin kızını satmaya çalıştığını yineleyerek, şöyle devam etti:



"E.Y. yaz aylarında ağabeyi ile birlikte benim işyerimde çalışıyordu. Birgün babası geldi ve ev aldığını paraya sıkışık olduğu belirterek kızını satacağını söyledi. Ben de ’Olur mu öyle şey’ dedim. Hemen oradan bıçak aldı ve kızın boğazına dayadı. ’Ya satacağım, ya keseceğim’ dedi. Ben de kızı kurtarabilmek için atladım ve bıçağı alıp, ’Tamam ben alırım bu kızı’ dedim. Ama başım da belaya girmesin diye satış sözleşmesi yaptım."


MAHKEMEDE YALANLADI
Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Nihat Altuğ’un, "Niye polise haber vermedin? Bak ifadelerinin bazı yerlerinde bu çocuğa karşı yaptıklarını itiraf ettiğin bölümler var" sorusuna Yusuf A., "Polis bana baskı yaptı. Ben baskı altında ifade verdim" iddiasında bulundu. Yusuf A. "Ben kıza bir şey yapmadım. Otele götürmedim. İspatlasınlar götürdüğümü" diyen Yusuf A.’ya hakim Altuğ daha önce tanık olarak dinlenen otelin resepsiyon görevlisi Hakan C. ile sorumlusu Mustafa Ö.’nün ifadelerini okudu. C. ve Ö.’nün, küçük kız ile otele gelen Yusuf A. ile ilgili olarak, "Bu kişi otelimize yanındaki küçük kız çocuğu ile geldi. Biz kimlik sorduğumuzda bu kişi, çocuğun kendi kızı olduğunu söyledi, nüfus cüzdanını yanında getirmediğini söyledi. Küçük kız da yanında suskun durunca biz de gerçekten kızı zannederek odayı kendisine kiraladık. Bununla ilgili defter kaydımız mevcuttur" ifadesi için ne diyeceği sorulan Yusuf A., "Tamam otele gittim ve orada kaldım ama yanımda kız yoktu. Kızın yanımda olduğunu ispatlasınlar" dedi.



Genç kızın nerede olduğu bilinmezken, Yusuf A. mahkemece tutuklandı, duruşma mart ayına ertelendi.