Son zamanlarda gündeme gelen cinsel istimrar vakalarına dikkat çeken Uzmanlar, dağılmış aile yapısı ve fuhuş ortamının yakınlarında bulunan çocukların daha fazla risk altında bulunduğunu söylüyor.
GAZİANTEP - Son yıllarda çocuklara yönelik cinsel istismarların/tacizlerin arttığı gözleniyor. Askerlerden, siyasetçilere ve kamu görevlilerine kadar çeşitli kesimlerden kişilerin karıştığı cinsel istismar vakaları, son olarak Bingöl'de bazı askerler ile Siirt'te daha sonra istifa eden BDP'li bir siyasetçinin çocuk yaştaki kızlara istismarda bulunmasıyla tekrar gündeme geldi.
Çeşitli resmi ve özel kuruluşların istatistiklerine bakıldığında son yıllarda fuhuşla birlikte aile içi cinsel sapmaların yanı sıra çocuklara karşı yapılan cinsel sapıklıklarda da ciddi artış göze çarpıyor.
Alkol ve dağılmış aile yapısı istismar riskini artırıyor Cinsel istismarların, dini, ahlaki ve toplumsal nedenleri olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Emine Ak, "Bu nedenlerin en başında ailenin ekonomik yetersizliği gelmektedir. Bunun yanında ebeveynin kısıtlı bir çevreye sahip olması, ya da çevreleriyle uyumsuzluk yaşaması, ebeveynin kişilik yapısı, erken yaşta ebeveyn olma, alkol alışkanlığı, tek ebeveynlik, ölüm, boşanma, hapis gibi nedenlerle parçalanmış aile yapısına sahip olma çocuk istismarını artıran nedenler arasındadır. İstismarcıların birçoğu da çocukluklarında, ya cinsel istismara uğramışlardır ya da ev içerisinde şiddet olgusu vardır. Cinsel istismarcı birey genelde düşük eğitim ve sosyoekonomik düzeye sahiptir" sözleriyle ekonomik yetersizlik, Alkol ve parçalanmış aile yapısının cinsel istismarlarda önemli etkiye sahip olduğuna dikkat çekti.
Cinsel istismarın belirtileri ve çocuk üzerindeki etkilerinin çocuğun istismarcı ile olan ilişkisine, istismarın şekline göre değiştiğini belirten Psikyatrist Ak, "Ailenin olaya tepkisi de konu üzerinde etkileyici rol oynar. Özellikle ensest yaşantısı, aile birliğini ve tüm aile bireylerini tehdit eden bir kriz yaratabilmekte, krize müdahalenin iyi olmadığı durumlarda çocuğun suçlanması, dışlanması, şiddete maruz kalması riskleri ön plana çıkmaktadır" dedi.
Ak, çocukluk çağında istismara uğramış kişilerde erişkinlik döneminde depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, intihar, alkol ve madde bağımlılığı gibi durumların ortaya çıktığını belirtti.
Çocuğa yönelik cinsel istismarı gerçekleştiren kişilerden bazılarında "pedofili" ruhsal hastalığı bulunduğunu belirten Gazi Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Figen Şahin ise, dürtü ve kontrol bozukluğunun riski arttırdığını belirterek; "Babanın işsiz olması, evde hasta ya da pasif bir annenin olması, kız çocuğun evin anne rolünü üstlenmesi, evde fuhuş ortamının olması gibi bazı etmenler de ensest riskini artırır" dedi.
Çocuğa değer vermemek tehlikeyi büyütüyor İstismarın toplumsal psikolojik etkisine de değinen Prof. Dr. Şahin, "Psikolojik sorunları yaşayan bireylerden oluşan bir toplumun sağlıklı olması da çok zordur. Toplumsal değer yargılarının çarpıklaşması, çocuğa değer vermeyen bir toplum düzeninin oluşması tehlikenin boyutunu büyütür" ifadelerini kullandı. (Şefik Mert - İLKHA)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder