Tüik’in (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerini okumayan/bilmeyen varsa, bir kez daha hatırlatmayı boynumun borcu olarak görüyorum.
Son 15 yılda; 241 polis, 91 asker, 17 özel timci, 15 korucu, 45 gardiyan tecavüzden yargılandı ve hiçbiri ceza almadı.
Son 5 Yılda çocuk tacizleri % 847, çocuk tecavüzleri % 986 arttı. Çocuk cinsel istismarında dünya'da ikinciyiz.
Sadece 2002-2008 arası 62 bin kadına kayıtlı tecavüz olayı var.
Yani 62 bin nefese geçmeyecek izler, kabuslar, travmalar, acılar…
Tecavüz kurbanlarının %70'i tecavüzcüyü tanıyor.Tecavüze uğrayan kadınların %54'ü bunu 18 yaşına gelmeden yaşıyor.
Mağdur kadınların yüzde 40’ı asla şikâyetçi olmuyor. Şikayetçi olmama sebebi; korku ve suçun cezasız kalacağını bilmeleri.
Kadına yönelik şiddet tecavüzle kalmıyor;
Adalet Bakanlığı’na göre cinayete kurban giden kadınların sayısı son 7 yılda yüzde 1,400 yükseldi.
2002 yılında 66 kadın öldürülürken 2009 yılının ilk yedi ayında bu sayı 953’e çıktı.
Son 5 Yılda çocuk tacizleri % 847, çocuk tecavüzleri % 986 arttı. Çocuk cinsel istismarında dünya'da ikinciyiz.
Sadece 2002-2008 arası 62 bin kadına kayıtlı tecavüz olayı var.
Yani 62 bin nefese geçmeyecek izler, kabuslar, travmalar, acılar…
Tecavüz kurbanlarının %70'i tecavüzcüyü tanıyor.Tecavüze uğrayan kadınların %54'ü bunu 18 yaşına gelmeden yaşıyor.
Mağdur kadınların yüzde 40’ı asla şikâyetçi olmuyor. Şikayetçi olmama sebebi; korku ve suçun cezasız kalacağını bilmeleri.
Kadına yönelik şiddet tecavüzle kalmıyor;
Adalet Bakanlığı’na göre cinayete kurban giden kadınların sayısı son 7 yılda yüzde 1,400 yükseldi.
2002 yılında 66 kadın öldürülürken 2009 yılının ilk yedi ayında bu sayı 953’e çıktı.
Bu dehşet verici tablo karşısında ürkmeyen beri gelsin!
Verilerde en çok dikkatimi çeken, tecavüze uğrayan kadınların %54’nün bu olayı 18 yaşına gelmeden yaşaması…
Gelelim günümüzün henüz tazeliğini koruyan tecavüz skandallarına…
Siirt Belediye Başkanı yardımcısı Abdullatif Ç. Yaşları 18’den ufak olan iki kızkardeşi taciz ve tecavüz davasıyla tutuklandı. İki kızkardeşin verdikleri ifadeler mide bulandıran cinsten ama, aynı zamanda aile dostu olan tacizcinin, elini kolunu sallayarak aile içinde olması onları rahatça gezdirebilmesi gibi detaylar akıllara direkt anne/baba’nında suçlu olduğunu getiriyor ki, bu rezil adam ne kadar suçluysa, anne/baba da o kadar suçludur net diyorum kendimden son derecede emin tarz da.
Bakınız benzeri olay, zihinsel özürlü olan ve evden kaçan kız çocuğunda da vuku buldu. Kız çocuğu bulunduktan sonra ifadesinde babasının yanına gitmek istemediğini söylüyor. Medya’ya çıkıp ‘kızıma tecavüz eden ahlaksızlar, namussuzlar en ağır cezayı almalı’ diye dolu dolu konuşan baba, bilsek ki sen kadar suçlusun!
Yine Adana'da 4 yıl önce 12 yaşındaki kızı kaçırıp cinsel istismarda bulunduktan sonra babasından 10 bin liraya satın alan kişi ve kızın babası hakkında dava açıldı…
Hemen, N.Ç. davasına gidelim… Babanın kızını nasıl sattığını dehşetle okumuştuk, nitekim tüm yaşanan ahlaksızlıklar babanın bilgisi dahilindeydi…
Tecavüzcü/tacizci(ler) için ne söylesek az. Onlar zaten Allah’larından buluyorlar ifşa olarak…
Sistemin sanığı değil de maktul’ü suçlu bulması,’’ağır adaletsizlik’’ ama bu çetrefilli mevzu tamamen başka bir yazı konusu deyip sizi bu olaylara ters açıdan bakmaya davet ediyorum…
Örneklerde de olduğu gibi, çocuk yaştaki kızlarını gözlerinin önünde tecavüzüne razı olan bu zihniyetleri sorgulamak asıl konu değil mi?
Kız çocuklarını üç beş kuruş için satan bu kökten lanet ebeveynler en ağır suçu işleyenler değil mi?
Hadi el birliği ile tecavüzleri lanetleyelim, ya bu tecavüzlerin asıl sorumlularını ne yapacağız. Sizce onlar arada kaynamıyorlar mı?(bildiklerimiz, bilmediklerimiz)
Zihniyetler bu kadar kirliyken, art niyetler kat be kat artmışken, tecavüzcüler de suç bulunmayıp hemen salıveriliyorken, kadın/erkek demeden (artık fark kalmadı) kılık/kıyafet mevzusu da afilli diğer bir detay olamaz mı?…
Bakınız; 2010’da İtalya’nın Napoli kentine bağlı bir ilçede mini etek ve dekolte ile dolaşmak yasaklanmıştı. Yasağa uymayanlara ise 25 ila 250 Euro arasında para cezası kesilmesi öngörülmüştü. Ayrıca sokaklarda küfürlü konuşmak, dine sövmek de yasaklanmıştı. Kılık/kıyafet düzenlemesi tecavüzlere bir tür önlemdi…
Yine İngiltere’de,‘Crime’(suç) kitabının yazarı Nick Ross yazdığı yorumlarla çok konuşulmuştu…
Ross kitabında; tecavüze uğrayan kadınlar eğer sarhoşlarsa ve kışkırtıcı bir şekilde giyinmişlerse suçlu olduklarını ve kadına yönelik şiddetin abartıldığını yazmış ve topa tutulmuştu.
Avrupa’da tecavüz vaka’larında tecavüze uğrayanın kılık/kıyafetinin bu durumu desteklediğine inananlar hayli fazla…’’Aman Avrupa işte’’ deyip geçmeyin, inanın bazı durumlarda bizlerden daha tutucular…
Şuraya gelmek istiyorum; Tecavüz kabul edilemez lanet olası bir şeydir. Ama tecavüze karşı çıkarken, tecavüzün nasıl oluştuğuna dair parçalara da göz atmakta yarar vardır.
Bir baba kızını bile isteye kendisi gibi bir namussuza para karşılığında satıyorsa, burada asıl asılacak babadır…
Ve tüm bunların bağlamında; bu kadar kirli ve pasaklı zihniyetlerin yaşadığı bir ülkede, her şeyi görmezden gelip, ‘’ben istediğim gibi giyerim,özgürüm’’tavrıyla,Palma di Majorca’da gibi giyinirseniz, çok üzgünüm ama uyandığınızda ülkenin gerçeği ile karşılaşma talihsizliğiniz kaderiniz olacaktır. Olmasındır.İstemeyizdir…
Ülkemizin en büyük sorunu ZİHNİYET…
Tüm bu tecavüzler, çocuk istismarcıları,kadına şiddet, ensest, pedofili akla gelen ne kadar akıllara ziyan kelime varsa hepsi kirlenen zihniyetlerin kara tablosu…
Henüz reşit olmayan kız çocuklarını, dedeleri yaşlarında adamlara satan zihniyetle, karısını en yakın arkadaşıyla paylaşan, dejenere olmuş ezik zihniyet ülkemizde kıyasıya savaşır durumdadır.
Hakikaten büyük bir çöküntü yaşıyoruz Sayın okuyucu; Ve bunun adı AHLAK ÇÖKÜNTÜSÜ’dür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder